Üzüm Hasatı Nasıl Yapılır?
Üzüm Hasatı ilginç bir olay. Bu kısa videoyu izlediğinizde belki siz de aynısını hissedeceksiniz. Haydi hep birlikte bir üzüm hasatına gidelim.
Üzüm Hasadı için Bilgi Notu
Tarkovski’nin filmleri açıkça rüyalar ile ilgilidir. Ama büsbütün uyku alanı içinde geçmezler. Uyanıklığın dünyasıyla sabit temaslarını sürdürürler. Uyku ile uyanıklık arasında bir ara zemine konumlanmış olan filmler bir tür sabah uykusunda veya birdenbire uyanıp etrafımızdaki “gerçek dünya”nın bize son derece yadırgatıcı geldiği bir gecede geçerler.
Gerçek dünyayı bir rüya olarak görmemize yol açan beklenmedik, ani uyanma, uyanıklık olasılığı, avangardı alt etmeye çalışan her türlü estetik için elzemdir. Burada Tarkovski, Walter Benjamin ile ortak bir şey paylaşır. Sadece soyut bilgiye yol açan anlayış kuramlarını kabul eden modern dünyanın bir alternatifi var mıdır? Kendisi de bir deneyim olmakla birlikte, yine de romantik empati kuramlarına yapışıp kalmayan, dünyanın “deneyimlenmesi” gibi bir şey var mıdır?
Peki o zaman, dünyayı nasıl “duyumsamamız” gerekir?
Benjamin dünyanın hangi kısmını bilmeyi istediğimizi biliyormuş gibi davranmaya son vermemiz ve sadece “bilgi”nin peşine düşmemiz gerektiğini öne sürer. Bu durumda tek bir alternatif kalır geriye: dünya bize kendisini göstermelidir. Dünya, gözümüzün önünde rüyamsı imgeler biçiminde belirdiği anda, bize kendisini gösterir; ama bizde hiçbir merak uyandırmadan kendisini beklenmedik bir anda birdenbire gösterir. Tarkovski’nin Solaris’inde kozmonotların hayatını istila eden “hayali” kişiler gibi görünmelidir bize: bunlar kendilerini bize dayatır ve bizi birdenbire dünyaya karşı uyanık hale getirip, dünyaya dair bilgi üretirler.
Hiç şüphesiz Rus Biçimcilerin fikirleri de aynı doğrultuda gelişmişti. Onlar da, yadırgatıcı hale gelmiş dünyayı tekrar hissedilebilir hale getirmenin yolunun onu daha da yadırgatıcı kılmaktan geçtiğini ileri sürmüşlerdi. Biçimcilerde “yadırgatıcı olanla empati” kavramı buluruz. Şiklovski, hiç umulmadık ve yadırgatıcı bir bağlamda bir taş gördüğümüzde, taşın daha bile çok “taş” olarak deneyimleneceğini iddia ediyordu.