Baharatları çekmeden önce kavurarak lezzetini artırabilirsiniz

Paylaşmak güzeldir

Baharatları çekmeden önce kavurarak lezzetini artırabilirsiniz

Baharatları çekmeden önce bütün olarak kavurarak aromalarının güçlenmesini ve lezzetlerinin artmasını sağlayabilirsiniz. Nasıl mı?

Çoğunlukla baharatları ocakta kavurmayı tercih ederiz. Bir tavaya koyar ve yağsız olarak orta ateşte kavururuz. Ara sıra tavayı sallayarak yanmalarını önleriz. Aromalarını yaymaya başladıklarında kavrulmuşlar demektir. Hiç soğutmadan hemen bir baharat değirmeninde çekeriz veya bir havanda döverek öğütürüz.

Kullanacağınız birden fazla baharat olduğunda, baharatları hazırladığınız yemeğe aynı anda ilave edecekseniz, yani bir hiyerarşi söz konusu değilse genelde hepsini aynı tavada birlikte kavurabilirsiniz. Bir de, baharatların boyutu birbirinden çok farklıysa ayrı ayrı kavurmanız gerekir.

Bunun alternatifi ise, kavurma işlemini ızgarada yapmaktır. Yıldız anason gibi iri taneli baharatlar söz konusu olduğunda bu daha iyi bir yöntemdir, ama kimyon gibi daha küçük baharatlar açısından kontrolü zordur.

Biraz çeşnilendirelim mi?

Tei Shi, nam-ı diğer Valerie Teicher, ileride ismini daha çok duyacağımız bir sanatçıya benziyor.

Seksenlerde sanatçılar piyasa baskılarına ve holdinglerin sanat dünyasının içindeki ve dışındaki çıkarlarına diyalektik olarak farklı şekillerde karşılık verdi. Bazıları yapıtlarında bu finansal düzenlemeleri dışa vurdular.

Sanki bunları abartmak bir şekilde onlara zarar verecekmiş gibi. Diğerleriyse, bu yeni güçlere eleştirel yaklaşmayı denediler ve bunu gerçekleştirebilmek için sipariş aracının çerçeveleme etkilerini çökertmek yerine geliştirdiler.

1987’de borsanın kısa çöküşünden sonra ekonomik koşullar bir süreliğine değişse de, doksanların ortaları yeni bir kapitalist büyüme dönemine tanık oldu. Bazı sanatçılar, bu dönemde bir verilmişlik olarak kabul etikleri sanatın metalaşmasına daha az odaklanmaya başladılar.

Bunun yerine, tasarımın her yerde bulunmasını daha fazla önemsediler; nesnelerin veya pratiklerin yeniden kodlanma, daha büyük bir uyumun parçası olma, bir dekor veya hayat tarzı unsuruna dönüşme biçimine odaklandılar. Avangart sanatın “iyi tasarım” ile bu şekilde gölgelenmesi, hatta taklit edilmesi yeni bir öykü değildir; gelişimi boyunca soyut sanata musallat olmuştur. Bu bakımdan en ünlü modernist okul olan ● Bauhaus’un gidişatını düşünün: Bauhaus gerçekten de geleneksel olarak öğretildiği şekliyle sanat ve zanaatı dönüştürdüyse, aynı zamanda Baudrillard’ın öne sürmüş olduğu gibi, “mübadele-değerine dayalı sistemin uygulamada tüm göstergeler, biçimler ve nesneler alanının tamamına genişlemesini” sağlamıştır. Modernizmin “kötü rüyasının” bir uyarlamasıdır bu –yani, sanat biçimlerinin ütopik dönüşümlerinin ■ modadaki ve diğer ürün/meta çizgilerinde piyasada yaşanan gelişmeler olarak karşılanabileceğidir.

Paylaşmak güzeldir