Muhteşem bir Piyanist, Gonzalo Rubalcaba

Paylaşmak güzeldir

Gonzalo Rubalcaba Muhteşem bir Piyanist

Gonzalo Rubalcaba müzisyen bir ailenin çocuğu Kübalı bir caz piyanisti ve besteci. 1963 yılında Havana’da doğmuş. Melodik ve ritmik öğeleri iyi harmanlayan bir tarza sahip. 1980’lerin sonlarında ünlü caz müzisyeni Charlie Haden’la tanıştığında müzik serüveni yeni bir boyut kazanmış.

Artık müzikal sınırlar eskisi kadar belirgin değil. Kesişmeler, iç içe geçmeler, farklı tarzları yan yana getirmeler, deneysel sentezler belki eskiden de vardı. Ama genelde bunlar çoğunlukla altkültürel bir nitelik taşıyorlardı. Bir anlamda cazın kendisi de böyle bir arayıştan doğdu. Ama popülerleşerek bir ana akım haline geldiğinde daha çok bir dans müziği olarak kabul ediliyordu. Buna verilen tepki Bebop olarak açığa çıktı. Charlie Parker, Dizzy Gillespie, Miles Davis, Thelonius Monk ve daha pek çok genç müzisyenin oluşturduğu bir altkültür akımı. Kültürel etkileşim tarihte hemen her zaman olmuştur muhakkak. Yine de, sınırlar eskisi kadar katı ve net değil gibi. Hiç olmadık yerde alışılmadık bir kaynaşmayla çok sık karşılaşabiliyoruz sanki.

Biraz bilgi

Gelişkin sanatın son kırk yılında malzeme ve yöntemlerdeki değişikliklerin bir kısmını anlamanın bir yolu da, bunları bir sorgulamalar silsilesi olarak görmektir. Bu sorgulama önce resim gibi geleneksel bir aracın kurucu unsurlarına (örneğin ▲ Clement Greenberg’in savunduğu öz-eleştirel modernist resimde olduğu gibi); daha sonra da, ● verilmiş bir araçtan ziyade, Minimalist sanatta olduğu gibi verilmiş bir mekân kapsamında tanımlanmış olan bir sanat nesnesinin algılanma koşullarına ve ayrıca, ■ Arte Povera (Yoksul Sanat), Süreç sanatı ve Beden sanatının farklı şekillerde araştırdığı biçimiyle sanat yapma ve algılamanın maddi temeline dairdir. Bu gelişim çizgisi boyunca, Kavramsal sanat da ilgi odağının özgül resim ve heykel teamüllerinden, “sanat olarak sanat” ve “bir kurum olarak sanat” biçimindeki genel meselelere kaymasına yol açmıştır.

Paylaşmak güzeldir

Leave a Comment